Gaziantep’te 3 sene evvelce geçirdiği trafik kazasının sonrasında hususi hastanede tedavi altına alınan Abdurrezzak Baysal’ın vefatıyla alakalı {hastane} yetkililerinin yargılandığı davanın 5. duruşması bugün görüldü. Gaziantep 3 Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya, maktul aile, maktul aile avukatları ve {hastane} {yetkilileri} avukatları katıldı. Duruşmada şahit olarak dinlenen 3 sene evvelce hastanede hasta bakımcı olarak çalışan Sebihat Ö., hadise gecesi yaşananları söyledi.
“ASLI HEMŞİRE, HASTAYA ‘BEN SANA NE YAPACAĞIMI BİLİYORUM’ DEDİ”
Hadise günü yaşananları izah eden hasta bakıcı Sebihat Ö., “Ben 2022 senesinde hastanede hasta bakıcı olarak çalışıyordum. O gün hastaların temizliğini bitirdikten sonrasında sıra yoğun bakım ünitesine gelmişti. Yoğun bakıma girdiğimizde Aslı hemşire ile maktul içinde bir münakaşa yaşanıyordu. Maktul, Aslı hemşireye tükürünce, Aslı hemşire sinirlenip hastanın ağzını pike ile kapattı. Aslı hemşire, ‘Ben sana ne yapacağımı bilirim şimdi’ dedi. Ardından Aslı hemşire, oradaki diğer bir hastanın entübe ilacından 2 cc alarak ‘Mustafa, Abdurrezzak Baysal’a bunu yap’ dedi. İlacın verilmesinden aşağı yukarı beş-altı dakika sonrasında hasta fenalaşmaya başladı. Aşağı yukarı 45 dakika süresince Aslı hemşire ile Mustafa hastaya müdahalede bulundu. Sonrasında hekimi aradılar, yalnız kendi aralarında ‘Abdurrezzak eks oldu’ (şu demek oluyor ki yaşamını yitirdi) diye konuştular” diyerek konuşmasını belirtti.
“SEN BUNU NASIL YAPARSIN! HEMEN KARAKOLA GİT, İFADENİ VER”
Sebihat Ö., “Hekim geldiği zaman, ‘ilacın haricinde diğer bişi kullandınız mı?’ diye sordu. Aslı hemşire kullandıkları ilacı söylemedi. Ardından iş dostum Müjde, sarfedilen ilacın fotoğrafını çekip hekime gözler önüne serdi. Hekim, fotoğrafı görünce Aslı’ya dönerek, ‘Sen bunu iyi mi yaparsın. Anında karakola git, ifadeni ver’ dedi”şeklinde konuştu.
“OLAY BİR TANIKLA DAHA KANITLANDI”
Duruşmada {konuşan} maktul avukatı Ferhat Kurt ise “Bugün dosyamızın 5. duruşmasını gerçekleştirdik. Eksikliklerimizin bir fazlası tamamlandı ve son tanığımız da dinlendi, dinlenen şahit hadise günü hastanede çalışan hasta bakım görevlisi idi, vakanın doğruluğu bir kez daha şahit beyanlarından ispatlandı; çünkü bahse mevzu şahit, hadise anın da sanık hemşirenin uyarıldığını, başkasına ilişkin ilacın maktul müvekkile yapılmaması gerekliliğini belirtmiştir. Hem de kendisi dahi bile bu ilacın entübe olan hastalara yapıldığını, ağır bir ilaç bulunduğunu söylemiştir. Durumuyla hasta bakıcının dahi tıbbi eğitiminin olmamasına karşın, ilacın içeriğini bilmiş olması, sanık hemşirelerin bilmediğine karine oluşturmayacaktır. Bu hal dosyadan beklediğimiz ve mahkemeden uygulanmasını Talep ettiğimiz; Kasten öldürme suçunun unsurlarının oluştuğuna delalet edecektir. Şu aşamada son {kalan} eksikliğimiz ise Adli Tıptan beklediğimiz raporun dönüşü olmakla eş güdümlü akabinde sayın mahkemece başkaca araştırılacak konu yok ise kanımızca dosyayı karara çıkaracağı ve tıbbi etikle bağdaşmayan bu vakanın kamu nezdinde açıklığa kavuşacağına belirtmek isteriz” diyerek konuşmasını belirtti.
Tanığı dinleyen mahkeme kurulu, ölümün enjeksiyondan olup olmadığına dair raporun gelmesi nedeni öne sürülerek davayı ileri bir tarihe erteledi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Hadise, Abdurrezzak Baysal, bilinci açık şekilde tedavi altına alındı. Yalnızca dizinden yaralanan ve ayağına platin takılan Baysal’ın {genel} sıhhat durumunun iyi bulunduğu ifade edildi. Yoğun bakım ünitesinde takip edilen hasta, yakınları doğrultusundan derli toplu olarak ziyaret ediliyordu. Yalnız hasta, bir hemşireyle yaşamış olduğu münakaşanın sonrasında kas gevşetici bulunduğu öne sürülen diğer bir hastaya ilişkin bir ilacın enjekte edilmesi neticesi yaşamını yitirdi.
